6 Şubat 2016 Cumartesi

Sanatsal Mekanlarda Kadınlar

Bugün, uluslararası İstanbul Bienalinin sanat ortamında önemsendiği bir dönemi yaşarken, sergilenen Türk sanatçılar arasındaki kadın erkek ayırımının epeyce fazla olduğu dikkat çekicidir. Bu bienale seçilen Türk sanatçılarını değerlendirdiğimizde toplam 62 erkek sanatçıya karşın 34 kadın sanatçının yapıtlarının sergilendiği görülür. Yıllar boyunca Türk kadın sanatçıların erkek sayısının yarısına tekabül ettiği görülür. Bu bienallerde başarıyla Türkiyeyi temsil eden kadın sanatçılardan özellikle Gülsün Karamustafa, Ayşe Erkmen, Hale Tenger başta olmak üzere hemen hepsi dünyanın birçok yerinde çalışmalarını sürdürmektedir. Diğer taraftan, bir ikisi dışında erkek sanatçıların uluslararası ortamda bu başarıyı yakalayamadıkları açıktır. Burada, sunulan sanat kadar diğer bazı kriterlerin etkin olduğu kabul edilmelidir.

Sanat açısından kadın sanatçının yeniyi yakalama, deneyselliği, hatta kadınlık birikiminin getirdiği yeni malzeme, teknik ve görüşü sunma mücadelesinde erkeklere nazaran daha başarılı olduğu savunulabilir. Diğer taraftan, kadının feminist hareketler sonucunda tüm uluslararası sanat ortamında tercih edilmesi, bir yabancı dil bilmesi ve görgüsü, hatta ilişkileri, onun sanat ortamında aranılan sanatçı 
olmasıyla bağdaştırılabilir.


Ülkemizde zaman zaman sanat ortamında sayısı artmaya başlayan fuarlar arasında en başarılı sanatçıların/yüksek fiyata  satan sanatçıların isimleri verilir, ama bunların arasında yer almaz kadın sanatçı. Sebebi, çoğu koleksiyoncu bir yapıtı alırken beğensin beğenmesin genelde para kaybedeceği bir esere yatırım yapmaz. Kadın sanatçının ürettiği dönemde ne kadar başarılı olsa da sanatına devam edip edemeyeceği her zaman için bir tehlike arz eder.Danışmanlar galeriler koleksiyoncular küratörler müzeler her ne kadar kendilerinin objektif kararlar verdiklerini söyleseler de kadın sanatçının onların kontrolü altında olan sanat ortamında yeri sınırlıdır.
Sanat tarihinde kadınların önemi ancak feminist eylemlerin sonucu olarak Amerika ve Avrupada benimsenmeye başlanmış ve ancak 60’lı yıllardan itibaren kadın sanatçı tarihlerinin araştırma ve yazılarının katkılarıyla bir bellek oluşturmaya başlamıştır. Türkiyeye baktığımızda bir kadın sanatçının galerilerde sergiler açabilmesine karşın koleksiyonlara alınma şansı azdır.1970lerde devlet, belediye, banka galerilerinin yanı sıra açılmaya başlayan özel galerilerle sanatçıların sergileme olanakları çoğaldığından bu konuda pek sorun yaşanmadığı söylenmelidir.Ancak çoğu koleksiyoncu seçimlerinde kadın erkek ayrımı üstünde durmasa da koleksiyonları incelendiğinde pek azının kadın sanatçıya yatırım yaptığı söylenebilir. Anne olmanın kadının sanatını yapmasını engellediği fikri en başta gelir.Bu özelliğin onun zamanını aldığı gibi yaratıcılığını da zayıflattığı inancı neredeyse gelenekselleşmiş bir görüştür. Bugünün sanat ortamında uzun yıllar öteki olan kadına bakışın değişmesi biraz da 20.yy ın ilk yarısındaki yaratıcı dönemin duraklaması sonucu postmodernizmin getirdiği çelişkiler ile olmuştur. Yüzyıllarca süren erkek sanatçı hegemonyası nihayet alternatif yaratıcılığıyla kadına hatta batı dünyası dışında yeni kimliklere yönelmiştir. Yeniçağın küratörlerinin bu arayış içinde gence ve kadına yakın durmaya başladığı söylenebilir. Ancak her şeyden evvel kadın sanatçının kendisiyle ilgili geçmişi anlaması ve önündeki örneklerden yola çıkarak bilinçli bir yol haritası çizmesi de gereklidir.Amerikada 70li yılların başında Whitney bienaline seçilen sanatçılar arasında kadın sanatçıların %5 oranında olması onların toplu protesto eylemleri sonucunda daha sonraki yıllarda kadın sanatçı sayısının şaşırtıcı derecede artmış olması dikkate alınırsa bu yol haritasının temelinde birleşmenin doğru bir seçim olduğu görülebilir.

70li ve 80li yıllardaki kendi sanat ortamımıza baktığımızda böyle bir sorgulamanın hiç de gerçekleşmediğini görürüz. Kadın sanatçılar yarışmalarda aldıkları ödüllerle mutludurlar ve zaten sanat ortamında etkin olmayan müzenin satın almalarını hiç de sorgulamazlar. 1977-87 arasında M.S.G.S.Ü.tarafından gerçekleştirilen ve zamanında en önemli sergi olan yeni eğilimler sergilerinde 1977 de ödül alan kadın sanatçı yoktur.


Daha sonraki yıllarda, Ayşe Erkmen, Neşe Erdok, Azade Köker 1979 da, Nur Koçak, Füsun Onur 1981 de Tomur Atagök 1983 te, Fatoş Beykal, Lale Özgüder, Handan Börütücene, Şeyma Reisoğlu, Mine Ternar 1985 te, Gülsün Karamustafa 1987 de ödülleri alarak dikkat çekmiştir.Daha sonraki yıllarda, Ayşe Erkmen, Neşe Erdok, Azade Köker 1979 da, Nur Koçak, Füsun Onur 1981 de Tomur Atagök 1983 te, Fatoş Beykal, Lale Özgüder, Handan Börütücene, Şeyma Reisoğlu, Mine Ternar 1985 te, Gülsün Karamustafa 1987 de ödülleri alarak dikkat çekmiştir.


İslam etkisinin azalması ve batı kültürü ile yakınlaşma Osmanlı ailelerinin kızlarını eğitme yolunda attıkları adımları hızlandırmıştır. Batının osmanlı yönetimindeki topraklarındaki kültür mirasının talanını önlemek üzere gerçekleştirdiği çoğu girişimi saray tarafından desteklenmiştir. Fransanın da yaşam biçimini benimseyen Osmanlının üst sınıfı başta saray olmak üzere kadınlar günün moda kıyafetlerini giyerek, Fransızca öğrenerek, piyano çalarak ya da resim yaparak yeni bir döneme girmişlerdir. 1919 türk ressamlar cemiyeti, 1929 güzel sanatlar birliği, 1916 galatasaray sergileri. 1950lerden itibaren kadın sanatçıların giderek daha üretken olduğu izlenir. Üç boyutlu işlere odaklanan sanatçı sayısı artış göstermiştir. Heykel, Özgün baskı, Seramik ,Fotoğraf, video,yerleştirme..

70li yıllardan itibaren daha etkin olan bu grubun öncelikle özellikleri arasında yurtdışıyla yakın ilişkileri, yabancı dil bilmeleri, sanatsal çalışmalarının yanı sıra çoğunun araştırmacı- yazar özellikleri ve üniversite öğretim elemanı olmaları da dikkat çekicidir. Bir anlamda yaptıkları işleri gerisinde onları destekleyen bilinç ve görüş bulunmaktadır. Son yıllarda bazı sanatçıların Rene Block gibi uluslararası küratörlerin desteğini almalarının yanı sıra yabancı koleksiyoncuların, hatta müzelerin koleksiyonlarına girmiş olmaları, Türk kadın sanatçılarının mekanlarının genişlediğinin habercisidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder